Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Bireyler

ZİHİN ENGELLİ ÇOCUK: AAMR (American Association On Mental Retardation) nin 1992 yılında yaptığı tanım şöyledir: Hali hazırdaki işlevlerde önemli derecede normal altı, bunun yanı sıra uyumsal beceri alanlarından (iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yaralılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş) iki ya da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme durumudur.Zihin engellilik 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde ise 1990 yılında yayınlanan Eğitilebilir Çocuklar İlkokul Programında şöyle tanımlanmıştır:
Doğumdan önce, doğum esnasında ve sonraki gelişim sürecinde oluşan çeşitli nedenlerle zihin, sosyal, olgunluk, psikodevimsel, gelişim ve fonksiyonlarında sürekli yavaşlama, duraklama, ve gerileme sonucu olarak yaşıtlarına göre ¼ ve daha yüksek oranda gerilik ve yetersizliği nedeniyle normal eğitim programından yararlanamayana “zihinsel yetersizliği olan birey “denir.
ZİHİN ENGELLİLERDE SINIFLANDIRMA
1)PSİKOLOJİK SINIFLANDIRMA: Zeka bölümü 75-50 arasında olanlara HAFİF, 55-40 arasında olanlara ORTA, 40-25 arasında olanlara AĞIR, 25’in altında olanlara ÇOK AĞIR denilmektedir.
2)EĞİTSEL SINIFLANDIRMA: Zeka bölümü 75-50 arasında olanlara EĞİTİLEBİLİR, 50-25 arasında olanlara ÖĞRETİLEBİLİR, 25’in altında olanlara AĞIR VE ÇOK AĞIR denilmektedir.
a)Eğitilebilir Zihin Engelliler: Gelişimleri normallerden önemli bir farklılık göstermediği için genellikle okula başlayana kadar farkına varılmazlar. Okulda akademik çalışmalarda karşılaştıkları güçlükler sonucu gerilikleri ortaya çıkar.”Eğitilebilir” terimi bu gruba giren çocukların okuma, yazma, matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebileceklerini açıklamaktadır. Bu çocuklar temel akademik becerilerin yanında öz bakım becerilerini öğrenebilirler, ileride yetişkinlik çağında bütünüyle ya da kısmen geçimlerini sağlayabilecek bir iş becerisi kazanabilirler.

b)Öğretilebilir Zihin Engelliler: Genellikle gerilikleri okul öncesi dönemde fark edilir. Çünkü gelişim özellikleri normallerden önemli farklılıklar göstermektedir.”Öğretilebilir” terimi iki anlama gelmektedir.
1)Temel akademik becerilerde eğitilemez.
2)Günlük yaşamın gerektirdiği sosyal uyum, pratik iletişim ve öz bakım becerilerini öğrenebilir.
Bu grupta yer alanlar yetişkinlik çağında evde, korumalı iş yerlerinde çalışarak geçimlerini kısmen ya da bütünüyle sağlayabilirler.

c)Ağır ve Çok Ağır Derecede Zihin Engelliler: Gerilikleri doğum anında ya da doğumu izleyen ilk günlerde fark edilir.Bazı basit öz bakım becerilerini öğrenebilirler.Ancak yaşamları boyunca sürekli olarak bakım ve yardıma gereksinim duyarlar.
TANILAMA: Tanılama işlemini psikologlar ve özel eğitim almış özel eğitim uzmanı kişiler yapmaktadır.
Günümüzde en yaygın olarak kullanılan bireysel zekâ testleri; Stanford-Binet ve Wısc-R’dır. Bu testlerin diğer zeka testlerine geçerlilik ve güvenilirlikleri daha yüksektir. Her iki testte de sözel ve yapım (performans) soru maddeleri yer almaktadır. Testlerde sorulara verilen yanıtların doğruluğuna göre zekâ yaşı hesaplanmaktadır. Bu hesaplamada şu formül kullanılmaktadır.
ZEKA YAŞI (ZY)
ZEKA BÖLÜMÜ (ZB)= ------------------------ X100
TAKVİM YAŞI (TY)


Türkiye'de Zihin Engelli Çocukların Eğitimleri


Tanım bölümünde de değinildiği gibi, Türkiye'de zihin engellilik durumu tek bir boyutta, zekada gerilik boyutunda ele alınmaktadır. En azından uygulamadaki durum budur. Zihin engellilerin büyük çoğunluğunu hafif derecede olanlar oluşturmaktadır. Bu gruba giren çocukların farkedilmeleri çoğu kez ilköğretim öncesinde mümkün olamamaktadır. Çünkü bu çocuklar okul öncesi dönemde yaşıtlarından farklı davranışlar göstermemektedirler ya da gösterdikleri farklılıklar çok azdır, dolayısıyla gözden kaçmaktadırlar. Ancak okula başlandığında yaşanan yoğun okuma-yazma ve akademik öğrenme yaşantıları, bu çocuklar ile yaşıtları arasındaki farkı daha açık bir biçimde ortaya koymaktadır.

Türkiye'de zihin engelli çocukların tanılanmaları ve uygun özel eğitim ortamlarına yerleştirilmelerinden illerde bulunan rehberlik ve araştırma merkezleri sorumludur. Rehberlik ve araştırma merkezleri genellikle okullarda yaptığı taramalarla ya da siz, öğretmenlerin gönderdiği öğrencileri inceleyerek bu çocukları belirler. Bu gruptaki çocukların çok azını anne babası elinden tutup rehberlik ve araştırma merkezine getirir. Bu işleyişle ilgili olarak, rehberlik ve araştırma merkezlerinin olanaklarının sınırlı olması, bu nedenle her okula ulaşılamaması, zihin engellilik durumunun belirlenmesinde yalnızca zeka bölümü puanının dikkate alınması, yapılan taramalarda görüşlerine başvurulan öğretmenlerin bu konuda yeterince bilgi sahibi olmamaları, sıklıkla eleştiri konusu yapılmaktadır.


Gerilik durumları orta ve ağır derecede olan zihin engelli çocuklar çoğu kez okul öncesinde farkına varılırlar. Çünkü yaşıtları ile aralarında gözle görülebilecek ciddi farklılıklar vardır.


Konunun eğitim boyutuna bakıldığında, son 10-15 yıl içerisinde kaydedilen olumlu gelişmelere rağmen ortaya iç açıcı bir tablo çıkmamaktadır. İlköğretim çağındaki zihin engelli çocukların ancak % 5'ine özel eğitim olanakları sağlanabilmektedir. Geriye kalan çocuklar ya düşe kalka normal sınıflara devam etmekte ya da en doğal hakları olan eğitim hakkından yoksun bırakılmaktadırlar.

Türkiye'de ilköğretimin 8 yıla çıkarılması kararının zihin engelli çocukların eğitimlerine
yansımaları henüz netlik kazanmamıştır. Bu olası yeniden yapılanma süreci öncesinde sınırlı sayıda zihin engelli çocuğa sağlanan özel eğitim olanakları şöyle özetlenebilir.

Zihin engellilik durumları hafif derecede olan çocuklar genellikle normal okulların bünyesinde olan özel eğitim sınıflarına yerleştirilmektedir. 1997-1998 öğretim yılında bu sınıfların sayısı bine yakındır. Bu sınıflarda özel eğitim programları uygulanmaktadır. Mezun olan öğrenciler o bölgede varsa çıraklık düzeyinde eğitim veren dört yıllık meslek okullarına devam etmektedirler. Bu okulların sayısı 30'u aşmıştır.

Son yıllarda ikinci ünitede açıklanan kaynaştırma ilkesi uyarınca bu çocukların eğitim gereksinimlerinin onları yaşıtlarından ayırmadan, normal sınıflarda karşılanmasına özen gösterilmektedir. Ancak gerekli destek hizmetlerinin sağlanmasında ciddi problemler vardır.